“Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa,
orada güneş batıyor demektir.Konfüçyüs)”
Dostoyevski”Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı ; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.”der Budala’da.
Bugün toplumda,yoğun bir memnuniyetsizlik,tahammülsüzlük,sevgisizlik var.Ve bunun sonucu ortaya çıkan acıklı travmalar… Saldırılar,tecavüzler,cinayetler…Toplum bütün zincirlerini koparmış,çıldırmış,aç gözlü bir canavar gibi…Hiçbir şey yozlaşan insandan daha çirkin değil.
Son günlerde ortaya saçılan mafya-ticaret-siyaset ilişkilerine ne demeli…
Yalnız,herkes sorumluluğu kendi dışına atıp,başkalarını suçluyor;onlar işlerini doğru yapmıyor,onların insana saygısı kalmamış,onlar hak-hukuk tanımıyor,diye..Oysa,kötülük yapmıyor olabilirsiniz;ancak,çevrenizde yaşananlardan sorumlusunuz!Susmak onaylamak anlamına geldiğine göre,haksızlıklara itiraz etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Çünkü, “Kötülerin kazanması için iyilerin seyirci kalması yeterlidir.”
“Bilginlerin aydınlatamadığı toplumları,şarlatanlar aldatır.”Yanlışın karşısında korkudan susmak kötü;ama,tehlikeyi gözünün içine dahi soksanız,algılayamayacak durumda olan,körleşmiş kalabalıkların önünde durmak da her zaman mümkün olmuyor.Ne konuşulan ne yazılan fayda etmiyor.Onca yazılan,çizilene rağmen,dünyada yaşanan bu karanlık ve barbarlık başka nasıl açıklanabilir ki…
Rüzgar esiyorsa bırak söğüt düşünsün,çınara zaten bir şey olmaz,demek yaşadığımız topluma ,dünyaya,hatta bütün insanlığa karşı sorumsuzluk olmaz mı?…
Şeytan uyuyakaldı birgün…Rüzgar sert esti,üç tüy düştü şeytandan dünyaya;
Biri paraya yapıştı,diğeri mevkiye,öteki de ihtirasa.O günden sonra şeytan hiçbir şey yapmadı…
Kazanma hırsı,”daha çok olsun”açgözlülüğü;yetersiz insanların ihtirasları,hak etmediklerini bildikleri halde;yağma, talan, çapul ,yaltaklanma gibi insan onuruna aykırı yollarla elde edilenleri,yitirmemek için her şeyi yapabilecek gözükaralığın sarmalında bir toplum… Yaşadığımız her şey,bu zavallı insanların ihtiraslarının sonucudur!
Konfüçyüs’e göre bir toplum için üç büyük tehlike;
Akıllı insanların duyarsız ,
Duyarlı insanların etkisiz,
Etkili insanların ise akılsız oluşudur.
Cemil Meriç ”Bu ülkede ilerici, gerici, sağcı, solcu yoktur. Namuslu insanlar ve namussuz insanlar vardır. “der.
Bedeli de zaten hep namuslu olanlar ödedi şimdiye kadar!..